Yıllardır insanların düşü olan fantasyayı bir Gaziantepli gerçekleştirdi. Adı Ali Koçum’dur bu mucize adamın.
70 yıl öncesine ışınlanmak… Kendinizi 1933’ün, sonraları Dayıahmetağa okuluna dönüştürülen Türkocağı Gazinosunda mı bulmak istiyorsunuz?
Yoksa 1940’ların yazlık Maarif Kahvesinde mi?..
Dilerseniz 1950’li Yılların Suburcu’na gider orada Güllüoğlu Baklavacısıyla tanışırsınız dilerseniz Şehir sinemasına gidersiniz. Bakın, o yılların sayısı iki elin parmaklarından bile daha az olan şevrole otomobillere ışınlanmak da elinizde.
Dilerseniz 1960’lı yılların Genel-iş sendikası işçileriyle greve katılırsınız, dilerseniz Şıh hamamına dalarsınız.
Yüz yıllık hanlar da sizi bekliyor. Çatısı kiremitli, briketi sıvanmamış evler de…
Baydar Sinemasının önünden, Avare filminin afişlerine bakmaya ne dersiniz? Daha bir tek ev bile yapılmamış olan Yazıcık, Karayılan, Düztepe mahallelerinden şehri seyre götürelim sizi isterseniz.
1970’li, 80’li yılların Gaziantep sokaklarında, caddelerinde de yürüyebilirsiniz ışınlanarak. Aman dikkatli olun, ayağınız kayıp da kapatılması unutulmuş bir kanalizasyon çukuruna yuvarlanmayın.
Çöpçülerin grevinden dolayı zibilliğe dönen yollardan geçmeye kalkarsanız burnunuzu tutmalısınız bu yıllarda.
1980’lerde ise Şişman Tezel’in kolonyacı dükkanının önünden, mis gibi kokan limon kolonyasını içinize çekerek Camlıkahve’ye, Şehitler Abidesine, Halkevine doğru yol alabilirsiniz.
Gaziantep’in geçmişinde hayal edebildiğiniz, edemediğiniz her şeyi paylaşmak için ışınlanmaya buyurun.
Nasıl mı yapacaksınız bu işi? Çok kolay. Karagöz Camisinin yanındaki Eski Gümrük Caddesinden Kaleye doğru yürüyün. Uzunçarşı’yı geçin. Sağda Büdeyri iş hanını göreceksiniz.
Hanın kocaman kapısından girin. Merdivenleri tırmanıp birinci kata çıkın. İşte, ışınlandınız bile. Deminden beri sayıp döktüklerimizin hepsi gözlerinizin altındadır artık.
Ali Koçum isimli Gaziantep aşığı gazeteci, araştırmacı yazar, yıllardır topladığı Gaziantep resimlerini asmış hanın kırk kapısının arasındaki duvarlara.
Sayısı 150’yi aşan bu fotoğraflara bakarak büyülenin. Kimi zaman hayallere dalarak çocukluğunuza gidin.
Peki neden Kalealtındaki Büdeyri han seçilmiş eski Gaziantep’e ışınlanmanız için? Çünkü artık oradadır Koçum’un Genel Sekreterliğini yaptığı Özgür Düşünce Derneği.
Bu muazzam fotoğraf sergisini açabilmesi için, mütevazı emekli maaşı ile Dernek başkanı Abdi usta (Abdülkadir Özkara)’dan başka dayanağı yoktur arkadaşımızın.
Gazianteplilere nostaljik güzellikleri tattırmak için elinde bir 100 fotoğraf daha var Ali Koçum’un ama o kadar fotoğrafı tab ettirecek, camlatıp çerçevelettirecek güç nerde? Ali bey gururunu çiğneyip de birilerine “sponsor ol” diyemez.
Canı sağken Gaziantep tutkunluğuyla mangalda kül bırakmayan resmi, gayri resmi kişiler de:
“Yahu arkadaş madem sende böyle bir hazine varmış, katkıda bulunalım da, gün yüzüne çıkart şunları… Daha da olmazsa kitaplaştırarak bir albüm oluşturalım… Böylece sendeki bu hazineden bütün Gaziantepliler de yararlansın” demez.
Sergiyi gezdikten sonra çıkarken anı defterine şunları yazmaktan kendimi alamadım:
“Seni kıskanıyorum Ali kardeş. Yıllardır böyle önemli bir hazinenin üstünde oturuyordun ha! Şimdi de onlardan bir bölümünü olsun, hiçbir karşılık beklemeden bizlerle paylaşıyorsun… Sana gönül borcumuz olsun.”
Sergi Pazar günü de dahil olmak için önümüzdeki üç gün boyunca sabahtan akşama kadar açık. Böyle görsel bir ziyafete kolay kolay konamazsınız uzun süre. Gezip görme şansınızı kullanın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder