25 Aralık 2011 Pazar

BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ?

Lügat anlamı şehir olan Mısır kelimesi bize Mısır gelenekleride aşılanmıştır.
Tevrat’a göre Mısırda akmakta olan Nil nehri ile bizde akmakta olan Fırat, Ceyhan, Seyhan Nehirlerinin çıkış yeri cennettir.
Bize mısırdan geçme birçok gelenekler vardır. Örnekleri aşağıda sıralanmıştır.
1-      Jandarma Kuruluşu
2-      Kurşun Dökme
3-      Kerpiç Evler
4-      Nalın {Hapbab}
5-      Dama Oyunu
6-      Musalla Taşı
7-      Ölüye Çekilen Değnek Öyküsü
8-      Gözlere sürme Çekme

Antep tarihini incelediğimizde görürüz ki Şehrimiz uzun süre mısırlıların yönetimi altında kalmıştır. Yalnız bu durum zaman zaman devam etmiştir. Hangi devlet Mısırlılardan kuvvetli çıkmış ise o devlet hâkim olmuştur.{ İlerde yazılarımda bu durumlardan bahsedeceğim}
Eskiden bize aman ha böyle yapma şöyle yapma öte dünyada değnek yersin derler ve bizi korkuturlardı. Bu değnek olayı dahi bize Mısırdan geçmedir. Mısırda firavun devrinde bir kişi öldüğü zaman Bu ölüyü meydanlığa getirirlerdi Del lallar bağırırlardı Şimdiki ölü salası verenler gibi Millet toplanarak bu ölüyü yargılarlardı. Ey cemaat bu adamın sevabımı çok günahımı çok diye yargılarlarmış Günahı çoksa miktarına göre Değnek çekerlermiş {on veya elli değnek gibi} Yok, sevabı çoksa sevabına göre bir mezar yaparlarmış sevabının miktarına göre tahtadan bir mezar yaparlarmış daha iyi ise kayadan daha iyi ise mermerden mezar daha iyi ise mumyalarlarmış.
                                                           ABİK
Yazı köyünde Mıktıfa adında bir köy varmış Bu köyde Hamza ağa adında bir muhtar,bununda Abik adında mert bir oğlu vardı ekmek sahibidirler Misafirleri hiç eksik olmazdı. Derken odalarına üç kişi, gelir yerler içerler kahvelerini de içtikten sonra Abik ağaya şöyle söylerler.
{Biz İbrahim paşanın kullarıyız onun adına vergi almaya geldik.?}Abik ağa bu işe sinirlenir .{Biz der ancak Osmanlı padişahına vergi veririz başka kimseye vergi falan vermeyiz }der. Gelenler işi sertleşmeye götürür Abik bunların üçününde kulaklarını keser ve {Gidin paşanıza söyleyin der }Kulakları kesik kesik durumu İbrahim paşaya aktarırlar. İbrahim paşa hiç seslenmez içine atar. Mısırlı İbrahim paşa bir gün askerleriyle Abik in odasına gelir Odanın içi misafir dolu İbrahim paşa { Abik kimdir} diye sorar { Abik benim}der. İbrahim paşa Abikin ve babasının ellerini kollarını bağlatır şehre getirir kaleye çıkarır hapis eder. Her ikisini de öldürür kaleden aşağı atar Halk bunların cesetlerini toplar ve şimdiki sanayinin olduğu yerde o zaman boş bir araziye gömerler Baba ile oğul Osmanlı devleti adına böylece can vermiş olur Ne yazık ki bu iki mezarın üzerine sanayi kurulur.
                                           GAZİANTEPTE SU KITLAMASI                                           
1734 yılında Antep’te bir su kıtlaması olmuştu Baş pınardan su getirmek için herkes sıraya girmişti Her mahalle ayrı ayrı günlerde Eşeklerle Baş pınardan su çekmeye başlamıştı.
 Bu arada Kozanlı Mahallesi fakir, kendilerine ayrılan günde hayvanları olmadığı için Halep valisi bulunan Osman paşaya başvurarak Kendilerine eşek verilmesi dileğinde bulunmuşlardı.
                                       GAZİANTEPE ÇAKİRGE GELDİ
1309 hicri-miladi 1903 yılında Gaziantep’e bir Çekirge afeti geldi O zaman pişirici Cami imamı olan Has ip Dürü Efendi şöyle bir dörtlük düşürmüştü.
Veba Mikrobunu Kırdık
Ceradi{çekirge}Gara {mağara} Doldurduk
Belanın Çaresin Bulduk
Ne Lazım Tövbe istiğfar                                                                        

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder