30 Ocak 2011 Pazar

ESKİ GAZİANTEP HAPİSHANELERİ

Cumhuriyetten evvel hapishane eski şıra hanı imiş cumhuriyetten sonrada eskiden kilise olan şimdilerde ismi Kurtuluş cami olan yer Gaziantep hapishanesi imiş Bu hapishanede geçen olayları eskiden hapis yatan insanlardan dilemiştim. Bu dinlediğim olaylar 1940 ve  1950 li yıllarda geçen olaylardır  
Eski hapisler naklediyorlar:

Koğuş çavuşları birer derebeyi imişler. Koğuşlarına gelen gerek fukara, gerek zengin ağzını açamazmış, evinden yemek gelmezse, evden neden yemek gelmiyor diye darılırlarmış,Her gün yemeği gelen de yemeği gelmeyen insanlarda varmış bu gariban insanlar ayak işlerinde ortalık temizleme çay getirip götürme tüm angarya işleri bu adamlar yaparlarmış  ayrıcada haftada kaç lira takdir ederse koğuş çavuşu onu alırmış. İnsafına kalmış, iş bununla da bitmez, hapishane Antepli, köylü, pekmezci, Kilisli, Nizipli gibi parçalara ayrılmış, bunlardan bir tanesi aşağı inip helâya gidecek olursa birkaç tanesi birden ellerinden bıçak öyle inerlermiş.
Bir yüz birli ile bir müebbet beraber gezerken yanlarına bir on senelik veya beş senelik yakın olamazlarmış. Derhal bıçaklar çekilir, vuruş başlarmış.
Hele altı aylıklardan hiç gezme hakkı yokmuş vaymıki bir altı aylık veya bir senelik mahkûm insin de avluda gezsin. Bunlara imkân ve ihtimal yokmuş. Her koğuş çavuşunun bir postu varmış, içerde yani koğuşta. Postu serer zarları attırır, esrar nargileleri takırdarmış.
Kimse kimsenin koğuşuna gidip gezmezmiş. Koğuşta birisi bir terbiyesizlik yaparsa hemen koğuş çavuşu onu yıkar, falakayı ayağına takar, kanatıncaya kadar döğermiş. Kapıdan bakan gardiyan ise, ne yapıyorsunuz diye sorarlarsa onlarda: Terbiye veriyoruz derler ve işi görmezden gelirlermiş. İçeride kumar oynayanlardan para zar tutulur, dışarı müdüriyete verilir ama müdür içeriye girer; Öp babanın elini der ve tutulan para ve üstelik koğuştan toplanan birkaç kuruşta avcına sıkıştırılır. Oda içeriye girdiğinde ve gireceğine pişman olur. Ve meselede bu suretle kapatılır gidermiş. İçerde bıçak kama gibi öldürücü aletlerden başka  rakı ve esrarda gırla gidermiş. Fakat şimdi: Ne öyle esrar nargileleri değil dumanına bile tesadüf edilmesine imkân ve ihtimal yoktur.
Ne bir kumar postu, nede birbirlerine sataşan hatta bir ufak yan gözle bakan bile öğle uslanmış ki;600 küsur mahkûm adeta koyun gibi ne deli ne kodu var. Ama bu ıslahat esnasında halı hazır idare koğuş çavuşlarına kendine bağlamayı bilmiş, onları idareye bağlamıştır. İçerde idarenin hep ispiyonları var bunlar idareye sadıktır. İçerde ne olsa hep idarenin avucundadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder