19 Temmuz 2010 Pazartesi

KIZ İSTEME VE GÖRÜCÜ


Bilhassa eskiden evlenecek oğlu olanlar kız seçme işini bizzat yaparlardı. Şimdi bu adete uyanlar hemen hemen  kalmadı. Kızı beğenip özelliklerini öğrenmek oğlan evinin anne-nine abla-hala-teyze gibi yakınlarına aittir. Kız genel olarak görücü ile bulunur. Oğlanın evleneceği kızı kendisinin bulması ailesini hesaba almaması demekti ve onlara yapılmış saygısızlık daha doğrusu hakaret olarak telakki edilirdi. Kız beğenmeye giden kadın kim olursa olsun görücü diye adlandırılırdı. Gelen kadınların görücü olduğu onların hal ve hareketlerinden hemen belli olurdu. Kızın annesi gelinlik kızını kahve ikram sırasında misafirlerin karşısına çıkarır ve kızın üzerinde en iyi fakat en sade elbiseler bulunurdu.

   Kahveyi ikram ettikten sonra misafirlerin kahvesini bitirmesini kapının yanında elinde tepsi ayakta bekleyen kızı görücüler tepeden tırnağa kadar süzerlerdi. Kahveler bitince görücü kadınların en yaşlısı abdest almak bahanesi ile su ister; kızın annesi kızına ile su getirmesini söyler kız suyu getirinceye kadar da kendisi dolaptan çıkardığı ağzı darca bakır ibriği yerdeki halının üstüne koyardı. Kız getirdiği suyu halıya damlatmadan ibriği doldurursa bu kızın sinirlerinin sağlamlığına yani iyi bir kız olduğuna alametti. Zira genç bir kız için en heyecan verici hadise görücü karşısına çıkmaktır. Eğer kız ibriğe suyu korken dökerse makbul sayılmaz ve ‘su döken’ tabir edilerek iş bilmediğine hükmedilirdi. Daha sonra tuvalet kontrol edilir temiz olup olmadığına bakılır Kız, görücü kadın abdest aldıktan sonra odayı terk ederdi. Eğer görücüler kızı beğenmedilerse biraz oturduktan sonra bir şey söylemeden kalkıp giderlerdi. Kız görücüler tarafından beğenilmişse gelen kadınların en yaşlısı kızın annesine veya orada bulunuyorsa ninesine hitaben ’Allah’ın emri Peygamberin kavli ile kızınızı oğlumuza istemeye geldik. Allah kısmet ettiyse inşallah akraba oluruz’ der ve oğlanın adını, babasının kim olduğunu, adreslerini söylerler. Bunun üzerine kızın annesi Allah’ın yazdığı bozulmaz bize 15 gün izin verin danıp danışalım babasına söyleyelim der. Kız evi oğlan hakkında gayet derin bir malumat toplama faaliyetine girişirler: mahalle arkadaşlarının kimler olduğunu; hocaya gittiyse o zamanki vaziyetine; ailesinin yedi göbekten beri durumunu ahlaklarını kısaca oğlan hakkındaki bilmesi gereken herşeyi askerlikteki durumuda dahil olmak üzere öğrenirler. Verilen müddetin sonunda görücüler tekrar gelirler. Bu defa kız çıkmaz. Eğer kızı vereceklerse, görücülerin ’Ne yaptınız anam. Dandınız dan danıştınız mı?’ sözünden sonra kızın annesi (dandık dan danıştık verdik verişimiz yoktur dönüşümüz)derler. Eğer kızı vermeyeceklerse (kızımız daha küçük babası razı gelmedi kısmetinizi başka yerde arayın)diye cevap verirler. Kız verildikten sonra iş erkeklere akseder oğlanın babası kızın babasının yanına gider sohbetten sonra ( Ne vakit şirincelik yimiye gelicik)derler. Kız babasının tahin ettiği bir zamanda kızın ve oğlanın yakın erkek akrabaları kız evinde toplanırlar. Oğlanın dedesi; yoksa en yaşlı amcası veya babası (yapmış olduğumuz işin babalara büyük vazifesi var.Şimdi kız babası olarak bu hayırlı işin bitimi nedir)der.Kızın babası ekseriya isteyeceği başlığın 9-10 mislini söyler ve sözün sonunda da (Ağalar namus parayla satılmaz siz nasıl isterseniz öyle olsun)der.Orada hazır bulunan misafirlerin her birisinin şerefine istenen paradan bağışta bulunurlar ve sonunda makul bir başlık parası kalır.Bu 5 ile 10 bin lira arasında değişir.Bunun altında veya üstünde başlıkta alınabilir.Kız babası oğlan evine göre zenginse başlık parasını damadına bağışlar.
Böylece kız isteme faslı bitmiş olur.İleriki yazılarımda çeyiz ve kına adetlerinden bahsedeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder