29 Ağustos 2010 Pazar

BOYACI CAMİ (KADI CEMALEDDİN CAMİ)

Halkın bazısı Boyacı cami der bazılarda Kadı Cemaleddin cami der. bu caminin yapılışı hakkında rivayet şöyledir. Bilindiği gibi ortaçağ derebeyliklerle menşurdur. Ozamanda dünyanın birçok yerinde bazı kimseler kuvvetleri sayesinde kendi başlarına buyruk olarak etrafına adamlarını toplayarak bir takım derebeylikler kurmuşlardır. Fakat zamanla bunların idarelerine karşı Halktan bazı kimseler isyan ederek kendilerine bağlı kişilerle beraber çeteler kurmuşlardır Dere beylerle çatışmışlardır. 

İşte ana doluda derebeylerine karşı savaşanlara. Halk tarafından eşkıya denmiştir Bu eşkıyalar içinde halka iyilik yapanlar olduğu gibi fenalık yapanlarda olmuştur. Boyacı caminin yapılmasına sebep olanda bu eşkıyalardan birisidir. Cami yapılmazdan evvelde şimdide bazı yerlerde olduğu gibi kız kaçırma kan davası vs olduğu gibi. Bir köyde köylüler gelin getiriyorlarmış Bunu duyan başka köyden bir eşkıya adamları ile beraber gelin alayının yolunu keserek gelini zorla köylülerin elinden alıp kaçırmışlar. Osırada şimdiki kavaklık tarafında oturan]Kemaleddin adında bir eşkıya varmış. Bu kaçırılış olayını duyunca adamlarıyla birlikte gelini kaçıran eşkıyanın peşine düşmüş Gelinin iffeti bozulmadan. Eşkıyayı yakalayıp cezasını vermiş Gelinin eli kınalıymış .Kınalı Gelinin hangi köyden olduğunu öğrenip gelini sahiplerine teslim etmiş.
Aradan yıllar geçmiş kemaleddin adındaki bu eşkıya reisi işlediği bir suçtan dolayı hükümetin adamları tarafından yakalanmış Padişahın emriyle idama mahkûm edilmiş
Neticede kendisini şimdiki caminin mihrap yerine bir darağacı kurarak asmışlar. Fakat o anda Allah tarafından kınalı bir el gelerek boynuna gelen kendiri tutmuş. Böylece adamın boğulmasına mani olmuş. Eşkiyayı asanlar bunu görmeden adamın öldüğüne kanaat getirerek onu bırakıp gitmişler. Eşkiyanın öldüğünü ve cenazesini kaldırması için Orada ikamet eden Boyacı Memede Haber vermişler Boyacı gelip cenazeyi indirip bakmış ki adamın vücudu hala sıcak kalbi atıyor. Hemen adamı kucaklayarak darağacından indirip evine getirmiş. Bayılan adamı su ile ayıtlıktan sonra yemeğini yedirmiş. Ogün kendisini evinde misafir etmiş saklamış .Ertesi gün kimseye görünmeden şehir dışına çıkarıp kaçmasın sağlamış
Aradan yıllar geçmiş Antep ten kaçan bu eşkıya İstanbul’a gidip tahsil yapmış ve nihayet kadılığa kadar terfi etmiş. Antep kadılığına tayin edilmiş. Kadı kemaldin Antep’e geldikten sonra Kendisinin bu mevkie gelmesine sebep boyacıya borcunu ödemek için Şimdiki Boyacı mahallesinde oturan Boyacı Mehmet i yanına çağırtmış .Boyacı Kadının kendisinin çağırmasından korkarak ailesi ile helalleşip kadının huzuruna çıkmış.Boyacı huzura girince Kadı ayağa kalkıp kendisine yer göstermiş Boyacı şaşırıp alık alık kadının yüzüne bakmaya başlamış. Nihayet Kadı dayanamayarak beni tanıdınız mı? Diye sormuş. Boyacı hayır deyince Kadı başından geçen olayları anlatmış. Kendisini tanıtmış.
Bundan sonra Boyacıya iyiliğinin karşılığı olarak keselerle altın vererek. Git benim asıldığım yere Öyle bir cami yaptır ki Antep’teki camilere benzemesin ve şekli Kebeye benzesin demiş
Boyacı altınları alarak Kadı cemaleddinin asıldığı yere Antepbin en büyük ve en güzel camilerinden birini yaptırmış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder