10 Eylül 2010 Cuma

BATTAL BEY VE MAANOĞLU KÖPRÜSÜ

Hicri 1277 miladi {1861} yıllarında Antep, Halep Valiliğine bağlı bir kaymakamlıktı. İki şehir de İstanbul hükümeti emrindeydi Antep kaymakamı Battal Bey’di. Battal Bey hem zayıf yanı hem de kuvvetli tarafları olan bir kaymakamdı. Memleketine çok düşkün bir adamdı. Kaymakamlığı zamanında Fisalle isimli bir aşiret Sazgın dolaylarına geldi yerleşti bu aşiret 1000 çadırlık olup, onbin kadarda hayvanları vardı. Bunlar Halep’ten beri kondukları yerde çayır çimen bırakmadan Çekirge sürüsü gibi her tarafı talan ederlerdi. Sazgın’a kadar gelmişlerdi. Büyük bir aşiretti kimse onlara kalk git diyemiyordu. 

Battal bey bunlara hadlerini bildirmek istedi. Büyük bir topu Nafak boğazının arkasında gafurun dağına yerleştirdi bunların çadırları içine üç gülle yolladı çadırlarını toplayıp gittiler gözleri yılmıştı Fisalle’lilerin. Böyle yaman bir adamdı battal Bey! Çok da zalimdi astığı astık kestiği kestikti. Hediyeye de çok düşkündü şimdiki Kolej tepenin olduğu yerde Ermeniler bir mektep yaptırmaya kalktılar onların bütün bir gün çalışarak yaptıkları duvarı battal bey adamlarına gece birkaç saatte de yıktırdı battal beyin eniştesi hacı baba efendi onlara bir akıl verdi. Güzel işlemeli bir kaftan götürmelerini söyledi. Kaftanı götürdüler ve mektebi yaptırdılar Babamdan dinlediğim Battal beyin bir icraatı da Antep’te buğday kıtlığı başlamış Arasa esnafı da bu fırsattan istifade ederek buğdayları pahalı satmak için buğdayları saklamış Battal Bey arasaya gelmiş arasada buğday yok . Bastonunu yere vurarak bağırmaya başlamış [Ey arasa esnafı duy yarın geldiğimde bu arasa buğdayla dolmassa kelle ile doldururum der çeker gider sabahleyin gelirlerki Arasa nın her tarafı buğdayla dolu] işte böyle bir adamdı Battal Bey! O zamanlar Antep’te Maanoğlu denen bir adam vardı çok hamiyetli bir kişi idi Antep’le Maraş arasındaki yolda Alleben üzerindeki köprünün çok eski olduğunu gördü ben buraya hayrıma bir köprü yaptırayım gelen geçen sevinsin dedi dedi amma Battal Bey’in izni olmadan ne bir çeşme ne bir yol ne de bir köprü yaptırılmazdı. O da bunu bildiğinden Beyden izin istedi önce ama Bey izin vermedi Maanoğlu gider Halep valisinden ferman alırım diye düşündü O Battal beyin amiri olduğundan nasılsa sözünü dinler. diye düşündü Halebe gitti vali ile görüştü Efendim ben hayrıma bir köprü yaptırmak istiyorum. Yalnız bizim orda her izin Battal Beyden çıkar. Fakat bu işe rıza göstermiyor.Lütfedip bir ferman verirseniz köprüyü yaptıracağım.Der. Halep valisi lütfedip fermanı verdi. Maanoğluda fermanı aldı yola koyuldu Antebe geldi Fermanı alıp doğru Battal beyin yanına vardı Fermanı çıkarıp köprüyü yaptıracağını söyledi Kendisinden izinsiz yapılan bu iş Battal beyin çok canını sıkmıştı Hiddetle yerinden kalkarak fermanı maanoğluna ızattı .[Yut şunu ]diye emretti Maanoğlunda bet beniz sapsarı kesildi Kekelemeye başladı.Aman efendim ben nasıl yutayım.Etmeyin insaf eyleyin dediysede dinletemedi Battal bey fermanı zorla yutturdu.İşi bu kadarla kapattığını sanıyordu ama maanoğlu çetin cevizdi. Heybesini atının sırtına vurduğu gibi İstanbul un yolunu tuttu Bu sefer niyeti Padişahtan ferman almaktı. İstanbul’a varınca doğru Padişahın huzuruna çıktı. Padişah bir ferman yazmaları için katiplerinin yanına gönderdi.Onlarda koca bir kağıt çektiler önlerine.Maanoğlu kağıdı görünce aklı başından gitti.{Aman ağalar beyler yazın ama şunu küçük bir kağıda yazın diye yalvardı.Katipler maanoğlunun bu sözüne şaşırdılar.İçlerinden biri nedenini sordu Oda yutması kolay olsun diye ince bir kağıda yazılmasını istediğini söyledikten sonra başından geçenleri anlattı.Bizim oranın Ağası Battal bey namıyla maruf bir kişidir Astığı astık kestiği kestiktir.İsterse abat eder isterse berbat eder.bana köprüyü yaptırmak için izin vermiyor..Fermanı da yutturuyor.Katipte sen nasıl hareket edeceğini bilmez missin der .İstanbul un şekeri var lokumu var,güzel kumaşları var.Sen onlardan heybene yükle götür. Fermanı da ince bir kâğıda yazıp verir. Maanoğlu çarşıya gitti şekerlerden aldı kumaşlardan aldı antebe geldi Battal beyin yanına geldi hediyeleri sundu. İstanbul’a gittim de ağam aklıma siz geldiniz . Şunlar sizlere layık değilde lütfen kabul buyurunuz dedi.Bu hediyeler Battal beyin çok hoşuna gitmişti .İstanbul’a niye gittiğini sordu.Maanoğlu gezmeye gittiğini söyledi.Akraba hısımları gördüm der.Ama lafı bir türlü fermana getiremez .Ama buna lüzumda kalmaz Battal Bey...Senin bir köprü işin vardı ne oldu der.Maanoğluda izniniz olmadı efendim der Hani hayra geçerdi.Battal Bey köprü yapma iznini verir Maanoğlu İstanbul’daki katibe dualar eder .Ogün bu gündür bu köprüden binlerce kişi gelir geçer.İşte Battal Bey böyle bir adamdı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder