10 Mayıs 2010 Pazartesi

GAZİANTEP İN TURİSTİK YERLERİ [BİR]


Son günlerde Gaziantep te yapılan turizm atağı ses getirmeye başladı mozayikler Zeugma eski hanlar camiler kültür yolu Müzelerimiz hasan süer, Mevlevihane. Beyaz han Beşirci Gaziantep müzesi mutfak müzesi cam müzesi hanlar ve hamamlar vs.bu tarihi yeleri sizlere iki bölüm halinde tanıtmaya çalışacağım.



Gaziantep İlinin Türkiye Turizmindeki yeri geçmişe oranla birçok yatırımlar yapıldı ama bu  


 Bugünkü Gaziantep yalnız coğrafi konum bakımından bulunduğu Güney Anadolu bölgesinin değil çevresindeki öbür iller halkının da eğlenmek, dinlenmek ve bu arada alışveriş etmek için koştuğu bir yurt parçasıdır. Gaziantep tarihi ve turistik yerleri bakımından iç ve dış turistlerin gelmelerini sağlayacak birçok imkânlara sahiptir. Ancak Gaziantep’in bu imkânlardan yararlanması turistik tesisler alanınca yapılacak yatırımlara bağlıdır. Tarihi eserlerin restore edilmeleri, toprak altında kalanlarının örtülerinin kaldırılması kamp, piknik ve eğlence yerlerinin elden geçirilmesi, yolların yapılması Gaziantep iç ve dış turizminin gelişmesi için şarttır. Gaziantep’in tarihi yerleri, camileri, müzeleri ve anıtları


Gaziantep ve çevresi, tarihin ilk çağlarından beri insan topluluklarının konuklama ve geçit yeri olarak eski uygarlıkların eserlerini taşıyan bir bölgedir. Bunlardan birçoğu halen toprak altında bulunmaktadır. A-TARİKİ YERLER 1-Kargamış harabesi: Eti devrinden kalan Kargamış harabesi geniş bir alanı kaplar, yıllarca İngilizler ve Almanlarca didiklenen ve sorumsuz kişilerce tahrip edilen bu kalıntılar hala gezenlere geçmiş yüzyılların derinliklerinden gelen bir havayı verebilmektedir.


2-Belkıs harabesi: Nizip’in doğusunda, Halfeti’den güneye doğru akan Fırat’ın bir kavis çizerek doğuya, Birecik’e yöneldiği yerdedir. Harabe geniş bir yer kaplar. Bir höyük haline gelmiş bulunan yüksek bir kalesi vardır. Nizip ilçesinin sınırları içindedir.


3-Esen bek harabesi: Gaziantep şehrinin güneyindedir. Halk buraya Gâvur öreni demektedir. Esen bek harabesi Küçük Kızıl hisar köyünden başlayarak gittikçe genişleyen bir vadi halinde Gaziantep’in bütün güneyini kaplar. Bu alanda bulunan Karapınar, Kahveli, Delikli pınar, Kırk göz pınarı ve Esen bek pınarı Romalılar tarafından özel surette yapılan kanallarla buraya getirilmiş bir suyun bugünkü kaynaklarıdır. Şehrin bir zelzele sonucu harap olduğu sanılmaktadır.4-Yesemek Heykel atölyesi: İslâhiye’nin 20 km güney batısındadır. Aynı adı taşıyan köyün yaslandığı Karatepe’nin kuzey sırtında kurulmuş bir Açıkhava atölyesidir. Dünya’da başka bir benzeri yoktur. Etiler’den kalan yesem ek atölyesinde heykellerin kaba işçiliği yapılmakta, sipariş edilen yerlere taşınarak  ince işçiliği orada tamamlanmakta idi. Atölyede halen yüzlerce kapı aslanı, dağ tanrısı, sfenks taslakları bulunmaktadır.5-Kaya mezarları: Dülük baba, Ayizli tepe, Dülük, Halil baş köyleri civarında bulunan bu mezarlar, beş ila onbeş basamakla yeraltına inen mağaraların içindedir. Basamakların bitiminde mağaraya girilecek yerde küçük bir kapı büyüklüğünde delik vardır, deliğin iki yanında birde irmen taşının yarısı girecek şekilde hazırlanmış iki oyuk bulunmaktadır. Kapı vazifesi gördüğü anlaşılan değirmen taşı biçimindeki yuvarlak taşlar ya oyuklardan birinin içine yahut ta mağaranın ağzına dayalıdır. Bazılarında bu taşlar kaybolmuştur. Mağaralar büyükçe bir oda genişliğindedir, içinde üç ila dokuz tane kayadan oyma sabit lahit sıralanmaktadır. Bazı mağaraların tavanında, kapısının üzerinde, iki yanında kabartmalar görülmektedir. Bunlar Romalılardan kalma eserlerdir.


6-Gaziantep kalesi: Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, Etiler tarafından yaptırıldığı sanılan kale, Romalılar, Nemlukler ve Osmanlılar tarafından onarılmış ve yenilenmiştir. Kalenin içinde bulunduğu sanılan odalar, mah senler, zindanlar, kale çevresini dolaşan tonoz galeriler ve dört yandan üste çıkan gizli merdivenler onarıldığı zaman kale Türkiye’nin en dikkate değer kalelerinden biri haline gelecektir.


7-Rum kale: Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekte ise de M.Ö 849 yılında mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Fırat ile Merzimen çayının birleştiği noktada sarp kayalarla örtülü bir tepe üzerine kurulmuştur. Kalenin su ihtiyacını altında bulunan ve son derece itina ile yapılmış bir merdivenle Fırat’tan temin ettiği anlaşılmaktadır. Kale iki kapılıdır, kapılardan kale meydanına girilir. Bu meydanda yapı harabelerine ve su depolarına rastlanmaktadır. Kale içinde doğuya bakan duvar üzerinde kadın kabartması ve altında yazılar vardır. Kalenin burçları iki katlı olup mazgallar bulunmaktadır.


8-Revanda Kalesi: Kilis sınırları içindedir. Şehrin kuzeybatısında 30 km uzaklıktadır. Kurulduğu arazi bakımından vahşi ve korkunç bir görünüşü vardır. Arap tarihçilerinden Ebülfedda’ya göre Mısır kölemenleri zamanında burası müstahkem bir kaledir. Kalenin içerisinde hükümlülerin asıldığı özel yerler, mahzenler, zindanlar bulunmaktadır.


9-Kiriş (Horoz) Kalesi: Kilis ilçe merkezine 20 km uzaklıktadır. Kesin yapılış tarihi bilinmemektedir. Kalenin İskender zamanında nüfusu 117.000 e yakın bir şehir merkezi olduğu sanılmaktadır. Kalenin içerisinde su depoları, bina, çarşı ve kilise harabeleri bulunmaktadır.

                                                                                           DEVAMI HAFTAYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder